
1. Sonunda ilk Chanel ceketimi bitirdim. Ceketin yaka, ön açıklık ve kol ağzını kumaştan iplik çekerek yaptığım şeritle süsledim önce. (daha dolgun olsun diye çift kat şerit kullandım) Sonra da üzerine boncuklar diktim. Bu ceketlere havayı kesinlikle bu püskül püskül gözüken şeritler veriyor, o yüzden “atan” kumaşlarla çalışmakta fayda var.

2. Aslında hiç oyun insanı değilimdir, bilgisayarda oyun oynamak bana pek de yakın gelmez. Ama telefondaki oyunları seviyorum. Bir ara Angry Birds’ e takılmıştım şimdi de Draw Something bağımlılığı başladı. Bu oyun için süper çizim yapmanıza gerek yok, genelde herşey çöp adamlarla anlatılıyor zaten.
Benim çizdiğim kelimelerden ikisi: Titanic ve Dj. İkisini de bildi karşımdakiler :))

3. Siparişler için terzime gidip geliyorum bu ara. Kendime de birşeyler yaptırıyorum tabii. Pazardan aldığım penyelerden yaptırdığım elbiseler bunlar.Özellikle penye-jarse gibi kumaşları diktirmeyi tercih ediyorum, ne kadar penye iğnesi kullansam da bitişler için kullanılan reçmeyle bizim makinelerdeki çift iğne tam olarak aynı şey olmuyor bence.
Siyah-beyaz geniş çizgili güzel penye bulmak ne kadar zor olabilir? Bence çok zor, ya ince çizgililer var ya da penyeleri iyi değil. Her mevsim bu ende çizgilileri çok giydiğim için bu truvakar kol, dar olmayan diz üstü elbise süper oldu.
Taba-ekru olandan ise pek emin değilim, sanki elbise haline gelince çirkin gelmeye başladı gözüme. Koltuk altından kesip etek yapasım var :))