Posts tagged ‘reçme nedir’

03 Eylül 2010

>Hamile Bandı/Kemeri

>

Bu banttan daha önce bahsetmiştim. Benim uzun süre bihaber olduğum, sonrasında diğer hamile blogger arkadaşlardan öğrendiğim bir ürün bu. Hazır olarak da satılıyor ama çok basit olduğu için ben kendim yaptırdım. Şansıma geçenlerde kumaşçıda çift kat (tüp) şeklinde örülmüş penye kumaşlar gördüm. Yani iki yanı da kapalıydı. Bunlardan birkaç metre alıp istediğim boyda kestim. Üst ve altına reçme yaptırdım. 
(reçme : önden çift iğne arkadan overlok görünümünde olan genelde penye dikişinde kullanılan bir dikiş. Özel makinesi var.)

Benim giydiğim tshirtlerin çoğu uzundur ama kısa tshirtleri de hamilelik boyunca giyebilmek için, bir de birkaç düğmesi kapanabilen pantolonları yerinde tutabilmek için kullanılıyorlar. Bu pantolon bana hamilelikten önce birazcık bol gelen bir pantolondu o yüzden hala alttan birkaç düğmesi kapanabiliyor. Üzerine de bu bantları indirdiğim zaman pantolonun düşme derdi olmuyor. 
hamile_bandi
Bunlar kendime ayırdığım renkler, aynılarından ve farkı renklerinden de yaptırdım. Onlar da bu fikri öğrenmemi sağlayan blogger arkadaşlarıma gidecek bugün.
[21. hafta diye not düşmek istiyorum. Hafta hafta fotoğraf çekmeyi hep unutuyorum en azından bu sayede görebilirim kendimi]
17 Aralık 2009

>Bir kumaş parçası ve hayat

>

Yukarıdaki sizin için normal bir petrol mavisi tayt mı,
benim için değil…
Bu tayt benim için bundan sonra başka şeyler ifade edecek çünkü dün bütün günümü bu kumaş parçasına harcadım diyebilirim. Şöyle ki, gelen bir tayt siparişini yapmak üzere geçen hafta çok güzel bir parlak siyah jarse buldum ve terzime teslim ettim.
(Kendime tayt diksem de çok sağlam olmadığını bildiğimden mutlaka terziye götürüyorum. Tayt dikişi için iki makine kullanılıyor; dört iplik ve reçme. Dört iplikle yan ve orta dikiş yapıldıktan sonra lastik takılıp bele ve bileklere reçme çekiliyor. Dört iplik güvenlik dikişi olan bir tür overlok, reçme ise önden çift dikiş, arkadan overlok görünümlü bir dikiş. Penye, jarse gibi kumaşların kenar bitişlerinde kullanılıyor)

Terzimde birkaç siparişim daha olduğu için bu taytlar biraz bekledi. Sonra yapılacağı gün geldi çattı ve terzinin de benim de basiretim bağlandı, ikimiz de kendi kalıplarımızı kaybettik. Normalde terzideki kendi kalıplarımın dışında evde de kalıp tutuyorum, başına bir şey gelirse yedeği olsun diye. Ama bu sefer ikisi birden yok oldu.
İş başa düştü, yeni bir kalıp çizdim. Önce kendimi ölçtüm; belden bileğe, bilek kalınlığı, bel-basen ama lastik olacak belde biraz geniş tut, üst bacak kalınlığı… Sonra terzim (tabii yılların tecrübesi) kalıbın kavislerini verdi ve deneme için petrol mavisi kendinden kırışık penye alıp denedik. Önce dört iplik, sonra reçme. Reçme sorun çıkardı, bekliyoruz. Ben bu arada meraktayım “oldu mu acaba” diye. İçimden “kesin” diyorum “garip yerlerde bolluklar olacak, olsun en azından bu deneme düzeltiriz.” . Ve sonunda bitiyor, ve hem kalıpçı hem prova mankeni olarak deniyorum taytı. Ve sonuç; sıfırdan bir kalıba göre hiç de fena değil, hem de hiç. Oldu… Sadece basen kısmında azıcık bolluk var, kalıpta o bölgenin kavisini biraz arttırdık, tamamdır. Benim tayta dokunmadık, ben o şekilde giyeceğim.
Anlayacağınız bu petrol mavisi tayt benim için başka bir şey ifade ediyor. Aksilik, sıkıntı, terslik olmaması mümkün deği; öyle bir dünya yok. En azından benim hayatımda, bu zamana kadar her şey için tırmaladım ben, hiçbir şey ayağıma sunulmadı. Ama işin güzelliği de bu değil mi, dün bütün günümü buna harcasam da sonucu için her şeye değer. Bir şey başarmış olmak, küçücük bir şey bile olsa. Bunun için uğraşmak…
Bir kumaş parçasını hayata nasıl bağladım ama :)) arada duygusallık perileri beni de ziyaret ediyor…